OD-İSKENDER PALA | Kitap Tanıtımı


kalembirdunya

Bir Yunus romanı

 İskender Pala'yla ilk Şah ve Sultan kitabında karşılaşmıştım. O zamanlar okurken giriş bölümünde ne kadar zorlansamda , ilerleyen sayfalarda hikaye beni içine çekmişti bile .


Sanırım İskender Pala'nın tarzı bu , kitabın başında , konuya direk girmeden ,olayı baş rol karakterinin gözünden ayrı ayrı anlatıyor , böylece ( kanımca) kitabına layık olmayan okuyucuyu elemek istiyor . Tabi siz bu elemeyi geçip ilerlerseniz sizi sırlarla , mücadeleler dolu büyülü bir tarih kapısı bekliyor .

OD' a gelecek olursak

Bizim Yunus 'un ( Yunus Emre ) hikayesi

Yunus Anadolu'nun karışık zamanlarında , ülkeye tek bir devletin hükmetmediği , yolların eşkıyalarla dolu olduğu dönemlerde sarıcaköy adında bir köyde iki oğlu ve sevgili eşi Sitare ile birlikte yaşıyorlardı.
 Eşkıyaların köyleri basıp insanları öldürdükten sonra erzakları toplayıp gittiği bu zamanlarda anadolu aç ve susuzdu . Madde olmadığı için de maneviyata yönelmiş insanlarla doluydu her yer , hal böyle olunca dergahlara insanlar akın ediyordu. 

Bütün insanlar dergahlara akın ederken Yunus tarikatın ,Şeyh müritliğin ona göre olmadığını zamanın cengaverlik zamanı olduğunu söylüyordu. Oğlu ibrahim ve sevgili eşi Sitare' nin ölümüne de bu eşkıyalar sebep olmuş .

 Bu kadar acının içinde kendini Tapduk Emre'nin dergâhında bulan Yunus , dergâha dağdan odun getirerek taşıdığı odunlarla hem dergâhı ısıttı hemde yüreğini Allah'la buluşturdu.
Yunus.
Dergâhta Allah aşkı ile yanıp tutuşurken bir yandan da ailesinden geri kalan tek evladı İsmail'in ( eşkıyalar ismail'i kaçırıp köle olarak işkence ustasına sattılar ) hasretiyle kavruluyordu.
Ismail ise işkence ustasının yanında Samuel ismini alarak onun yanında çırak olarak çalışır , ustasının dinsizliğinden etkilenip Allah'ın varlığını sorgular...

Yunus'un kerametleri , oğlu ile kavuşması , Celaleddin Rumi ( Mevlâna) ile görüşmesi ve daha fazlası kitabın sayfaları arasında.


*** Kitapta beni etkileyen sözler

1- Yunus'un eşi Sitare' ye olan aşkı ve ondan vazgeçmeyişi hakkında şu sözleri beni derinden etkiledi . Belkide bizim zannettiğimiz gibi Yaradana ulaşmak için yardan vazgeçmek gerekmiyor .
#Mecnun Leyla'dan geçmiş Mevlâ'ya varmıştı, bense Sitare'den hiç geçmemiş ,yıldızımı güneşe katmış, güneşin ışığında hep yıldız parıltısı görmüş , dört kitabın manasını bir elif okumuştum. Hakk'a yürüyüşüm hiçbir vakit onsuz olmamış , belki ondan olmuştu. ( 380 syf)


2. Kitap da Yunus Emre ye hiçbir yerde Emre denmiyordu acaba Emre ismi Yunus' a Şeyhi Tapduk Emre'den mi geliyordu.


Selametle...

Yorumlar

Popüler Yayınlar