İRAN YETİMHANESİ | Film analizi


kalem bir dunya


Konusu : İngilizlerin İran’ı işgalinden sonraki İran’ın durumunu Mırza Küçük Han’ın kızının  gözünden  işgal sonrası bir yetimhanede yaşanan sıkıntıları izliyoruz.  

İngiltere hangi ülkenin sınırlarına adım atsa  her zaman olduğu gibi sıkıntı, kıtlık, hastalık ve zulüm getirmiştir. Ama bu felaketleri hiçbir zaman haberlerde , tarih kitaplarında göremezsiniz. Çünkü onlar dünyaya karşı kirli yüzlerini göstermemek için hep maske kullanırlar. 

İngilizler İran' a girdiğinde de durum değişmiyor.9 milyon insan yiyecek ve  ilaç bulamamaktan vebaya  yakalanıp  ölüyorlar. 
Peki neden mi, yiyecek bulamıyorlar. Çünkü İngiliz yanlısı vatan hainleri ülkedeki bütün yiyecekleri toplayıp ambarlarda saklıyorlar sonrası karaborsa hesabı fahiş fiyattan  satmak. Halkın elinde de para olmadığına göre açlıktan ve hastalıktan ölmeye mahkum bırakılıyor. 


*** Bu film  2-3 aya bir  tekrar izlenmeli bence, neden mi insanoğlu içinde bulunduğu rahatı , bolluğu  tekrar tekrar görsün de dini , vatanı ve  milleti için çalışsın diye.


Bu film ise;

İran’ın tarih kitaplarında bile yazmayan 1918 yıllarında yaşadığı zor zamanlarına  götürür bizi      Mırza  Küçük Han ve babasının Yetimhanesi  ile tanıştırılırız. Bu yetimhane  ki savaştan (savaş demek doğru olur mu bilmiyorum çünkü halkın İngilizlerle savaşacak silahı dahi  yok kısacası zulümden ) ailelerini kaybeden binlerce çocuğun kaldı yetimhane ki burada çocuklara kuran eğitimi gibi birçok eğitim verilip temel ihtiyaçları karşılanır.  

Mırza Küçük Han savaş döneminde bu yetimler aç kalmasın vebadan ölmesin diye  bütün varlığını canını, evladını dahi bu uğurda feda eder. 

Mırza Küçük Han  başta olmak üzere vatan için canını feda eden birçok insanın hayatından kısa bir kesittir bu film. 


  • En Güzel Sahneler *

**Yetimhanede ki çocukların yokluk ve hastalıktan dolayı yetimhane görevlileri tarafından saçlarının sıfıra vurulması üzerine , saçlarının kesilmesini istemeyen çocukların ağlamalarını  duyan Mırza Küçük Han’ın  da saçlarını sıfıra vurdurmasıydı. 
Buradan çıkarılması gereken düşünce ise kısaca ; 
Bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız buna ilk kendinizden başlayın. 



** Mırza  Küçük Han  tek kişilik ordu , mücahit ve zeki bir adam kendisi gibi oğlu da cengaver. 

Oğlunun cengaverliğini ise şu sahnede en iyi şekilde anlıyoruz ;
Vereme yakalanmış iki arkadaşı acil  hastaneye götürülmesi gerekiyor ama onlara dokunulduğunda verem dokunan kişiye de  de geçecek buna rağmen arkadaşlarını at arabasına bindirip  hastahaneye götürüyor ki , hastahaneye geldiklerinde kendisi de veremden vefat ediyor. 



** Mırza  Küçük Han’nın amcasının oğlu Hüsam’ın sahnesiydi. Hüsam annesi İngiliz babası İngilizlerden farkı kalmamış İranlı gazetecidir.  Hüsam böyle bir ailede büyümüş mücahit bir genç. 

Hüsam İngiliz ordusunda savaş muhabirliği yaptığı sıralarda  Mırza Küçük Han’a çocuklar için gerekli  ilaç arabasının yerini söyleyerek istihbarat sağlıyor. Tabi bunun bedeli ağır oluyor ve işkence edilerek öldürülüyor.  

#İran da veya zulüm gören başka bir ülkede . Mırza Küçük Han  , karısı ,  oğlu, amcasının oğlu hüsam ve  doktor amcası  gibi 50 kişi daha olsaydı belki İngiliz zulmüne  maruz kalınmazdı 

Öyleyse cesur olmalı düşmandan korkmamalı  ve vatan için yârdan evlattan dahi vazgeçilebilmeli. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar